Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Kamu İşveren Heyeti’nin sunduğu teklifin içerdiği oranlar boyutuyla yetersizlikle ve adaletsizlikle malul olduğunu ifade ederek, “Bu teklif, Yeni Türkiye’yi görme, Büyük Türkiye’yi yansıtma, Güçlü Türkiye’yi yaşatma noktasında maluldür. Bu teklif, refahı tabana yayma, gelir dağılımında adaleti sağlama açısından maluldür” dedi.
Memur-Sen, 81 ilde eş zamanlı olarak basın toplantısı düzenleyerek, hükûmete yeni bir teklif çağrısında bulundu.
Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, Kamu İşveren Heyeti’nin sunduğu yüzde 3,5+3 ve 3+2,5 oranındaki teklifin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Heyetin, görüşmelerin 16 gününde, Memur-Sen’in tekliflerinin kendilerine iletilmesinden ise 22 gün sonra ilk teklifini sunduğuna dikkat çeken Yalçın, “Kamu İşveren Heyeti’nin toplu sözleşme masasına sunduğu ve kamuoyuna duyurduğu teklif; gecikmeyi unutturacak kadar vahim bir içeriğe ve eksikliklere sahip. Kamu İşvereni’nin teklifi; ‘teklif gecikti’ siteminin ve tepkisinin ötesinde ‘teklif geçiştirildi’, ‘masa önemsizleştirildi’ ve ‘alın terimiz değersizleştirildi’ tespitlerini ifade etmeyi ve buna dayalı tepkileri hayata geçirmeyi hem gerekli hem de haklı hâle getirmiştir” şeklinde konuştu.
Hükûmetin sunduğu teklifin kamu görevlilerini rahatlatmayacağını belirten Yalçın, “Hükûmet; bu teklifin, Yeni, Büyük ve Güçlü Türkiye hedeflerini ve gerçeklerini yok sayanlara can suyu vermek, kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeme kararından da açıkça vazgeçmek olduğunu görmelidir. Daha da önemlisi, hükûmet, kalkınmayı önemsediğine, adaleti öncelediğine dair ispatı ve icraatı, toplu sözleşme masasına sunduğu yeni teklifle hem teyit hem de tescil etmelidir” ifadelerini kullandı.
Hükûmetin sunduğu oranlar ekonomik hedeflerle uyumlu değil
Hükûmetin masaya sunduğu 2020 ve 2021 yıllarında maaş ve ücretlere yansıtılacak artışlara ilişkin tekliflerini hatırlatan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “2020 için yüzde 3,5+3 ve 2021 için 3+2,5… Bu oranlar hükûmetin açıkladığı ekonomik hedeflerle uyumlu değil. Bu oranlar, hükûmet tarafından deklare edilen enflasyon tahminleri ve beklentilerine uygun değil. Hükûmetin teklifi, faiz oranlarındaki düşmeyi, kurdaki aşağı yönlü hareketi, elektrik, doğal gaz ve diğer bazı temel ürünlerin fiyatlarındaki yukarıya yükselişi doğrulamıyor ve aksine yok sayıyor.”
Siyasi irade teklifin eksik ve hatalarını bir an önce gidermelidir
Siyasi iradenin toplu pazarlık masasına, kamu görevlilerini refaha kavuşturma değil, cefayla buluşturma teklifi sunduğunu söyleyen Yalçın, hükûmetin bunu görüp teklifin eksiklerini ve hatalarını da bir an önce gidermesi gerektiği çağrısında bulundu. Elektrik ve doğal gaz zamlarının yanı sıra pek çok gider kaleminde artış olduğunun altını çizen Yalçın, “2019 yılında uygulanan yeniden değerleme oranının yüzde 23’ün üzerinde olduğunu ve mevcuttaki tutumu devam ederse 2020 yılında uygulanacak yeniden değerleme oranının da yüzde 27-30 bandında olacağı gerçekleri de gün gibi ortadır. Bir başka ifadeyle, kamu tarafı bazı harçlara ve ücretlere gelecek yıl yaklaşık yüzde 27 oranında zam yapılacaktır” diye konuştu.
Hükûmetin bütçe artışına değinen Ali Yalçın, 2020 yılında hükûmet bütçesinin yüzde 27 artacağını, buna karşın kamu görevlilerinin ise yalnızca yüzde 3,5+3 oranında zam alacağını kaydederek, bu garabetin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Yalçın, ayrıca toplu pazarlık masasının sadece maaş ve ücret zamlarıyla sınırlı bir pazarlık masası olmadığını belirterek, masada hakların, sosyal hak ve yardımların, özlük hakları ve çalışma şartlarının da pazarlık kapsamında değerlendirildiğini hatırlattı. Buna rağmen hükûmetin masaya sunduğu teklifte bu konulara değinilmediğine işaret eden Yalçın, şöyle konuştu: “Sunulan ilk teklifte ek göstergeden kademe derece sınırlamasının kaldırılmasına, sözleşmeli personelin kadroya geçmesinden kılık-kıyafet yasağının kaldırılmasına, gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasından dayanışma aidatı ve toplu sözleşme ikramiyesine, yerel yönetim seçimleri sonrası iş güvencesine ve sendikal haklara yönelik saldırılardan keyfî ve eziyet edici geçici görevlendirmeye genel toplu sözleşme kapsamındaki birçok konu başlığı hiçbir şekilde dikkate alınmamış ve bunlarla ilgili teklif içeriğine yer verilmemiştir. Benzer şekilde hizmet kollarındaki yetkili sendikalar tarafından sunulan teklif metinleri üzerinden bir değerlendirme yapılarak hizmet kollarına yönelik bir teklif içeriği de oluşturulmamıştır.”
Kamu İşveren Heyeti’nin teklifi sonrasında “ne makul ne de makbul bir teklif var, sadece malul bir teklif var” dediklerini hatırlatan Yalçın, “Zira bu teklif içerdiği oranlar boyuyla yetersizlikle ve adaletsizlikle maluldür. Bu teklif, Yeni Türkiye’yi görme, Büyük Türkiye’yi yansıtma, Güçlü Türkiye’yi yaşatma noktasında maluldür. Bu teklif, refahı tabana yayma, gelir dağılımında adaleti sağlama açısından maluldür. Bu teklif, ‘Türkiye’nin kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak cüssesi, alın terinin hakkını teslim edecek bütçesi yok’ cümlesine inanmamızı beklemek nedeniyle fikren, ilmen, ahlaken maluldür” değerlendirmesinde bulundu.
Memur-Sen olarak, kamu görevlilerinin standardını yükseltecek, dertlerini küçültüp bitirecek teklif beklerken karşılarına çıkan teklifin bunun çok gerisinde olduğunu ifade eden Yalçın, “Biz, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk toplu sözleşmesinin, imzaya çağıran bir içerikle yürütülmesini beklerken, nizaya ve sahaya çağıran bir teklifle karşılaştık” dedi.
Teklifin tamamlanmaya, ilavelerle zenginleştirilmeye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Yalçın, uzlaşmayı sağlayacak yeni bir teklif için yeterli zaman, bu teklifin maliyetini karşılayacak bütçede imkân var olduğuna inandıklarını söyledi.
Örgütlü gücümüzle yetersiz tekliflere tepki vermekten kaçınmayız
Memur-Sen’in 1 milyon üyesiyle buna benzer yetersiz tekliflere karşı tepki vermeye hazır olduğunun altını çizen Yalçın, “Fakat biz örgütlü gücümüzü, tepki için değil, hak ettiğimizi bize teslim edecek teklifleri takdir etmek için kullanmak istiyoruz. Yeni bir teklif ve yeni bir eşik bekliyoruz. Türkiye’ye inanıyor ve Türkiye’nin gücüne itibar ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.