Hukuk devletinde, devletin faaliyetleri sıkı normlara bağlamayı öngörmektedir. Devleti kurallarla yönetmek, bireylere önemli güvence sağlar. Kurallara göre yönetilen devlet, bireylerin hangi şartlarda neyi, nasıl yapabileceklerini önceden bilmeleri onların geleceğe dönük hayat planlarını yapmalarını sağlar. Devlet yönetiminde devamlılık esas olduğu gibi, kurumlarda da esastır. Hukuk güvencesine uyarlı düzenlemeler, bireylere iki yönlü güvence sağlar; birincisi, birey geleceğini daha iyi görür, hayatını ona göre planlar; ikincisi ise, devlet yetkisini kullananlara karşı hukuki bir himayeye kavuşur. Hukuki güvence, aynı zamanda hukukta nispi istikrar sağlar. Kuralların makul olmayan aralıklarla, her ne sebeple olursa olsun, sıkça değişmesi, hem bireylerin hukuka olan güvenini sarsar, hem de çalışmalarını güven içinde yürütmelerini zora sokar.
Sürekli değişen normlar, bireylerin kendilerini güvende hissetmelerini imkânsız kılar. Devletin keyfi davranmayacağını bilmek, bireylere devletçe sağlanacak en büyük güvencelerden biridir. Hukukun üstünlüğünü esas olan devletlerde yasal düzenlemeler, zorunluluk arz etmedikçe değiştirilmemektedir.
Milli Eğitim Mevzuatı’nın sürekli değişmesi, bireyleri hukuki güvenceden yoksun bırakmakta, kuruma karşı güvenlerini sarsmaktadır. Özellikle Milli Eğitim çalışanlarını etkileyen ilk atama ve özür durumuna bağlı yer değiştirmeler ile Eğitim Kurumları Yönetici Atama Yönetmeliği buna örnektir. 2004-2006 yılları arasında defalarca yönetici atamak için sınavlar yapıldı. Sınavı kazanan yönetici adaylarının kısmen atamaları yapıldı. Ancak yargı kararlarıyla yönetmeliklerin iptal edilmesi, birçok yönetici adayının atanmasına engel oldu. Mağduriyetler yaşandı. Yargı kararları ile ortaya çıkan tablo olsun veya daha sonradan çıkarılan yönetmeliklerde olsun, kazanılmış hakların dikkate alınmamış olması, adayları hayal kırıklığına uğratmıştır. Atama ve yer değiştirmelerde ise, çalışan bazı ailelerin bütünleşmesini neredeyse imkânsızlaştıran düzenlemeler yapılmıştır. Yer değiştirme ve ilk atamalarda önceki düzenlemelerin tam aksine yapılan bazı düzenlemeler; çalışanların değil mağduriyetlerini gidermek, mağduriyetlerini daha da artırmıştır. Somut bir örnek verecek olursak; 2008/1 ilk atama kılavuzuna göre sözleşmeli olup ayrılan öğretmenlerin kadrolu olarak atamalarında bir yıl bekleme şartı yokken, 2008/2 ilk atama kılavuzunda ise bir yıl bekleme şartı getirilmiştir. Daha önceki kılavuzda belirlenen şartlara güvenerek olumsuz çalışma koşulları nedeniyle görevlerinden ayrılmış olanlar, daha sonra tekrar KPSS’ye hazırlanarak 2008/2 atama dönemini beklemişlerdir. İkinci atama döneminde kılavuzda değişikliğe gidilmesi, öğretmen adaylarını mağdur etmiştir. Bakanlığın, bu gibi mevzuat değişikliklerinde oluşabilecek bireysel mağduriyetlere dikkat etmemesi, çalışanların yargıya başvurmasına neden olmakta, yargının da kısa sürede karar verememesi bireylerin devlet kurumlarına karşı güvenini sarsmaktadır.
Mevzuatta ani değişiklikler, muhatapların hayatlarına dair planlarını alt üst etmekte, yürütme makamında bulunanlara olan güvenlerini yitirmelerine neden olmaktadır.
Bu nedenle yeni düzenleme yapılırken, mağduriyetlerin oluşmasına mahal bırakılmamalıdır. Uygulamada bireylerin mağduriyeti fark edildiği an ciddi önlemler alınmalıdır.
Başta da değindiğim gibi, hukukun üstünlüğünü esas alan devletlerde, yasal düzenlemeler zorunluluk arz etmedikçe değiştirilmemektedir. Hukuki güvencenin ihlali, hayatlarına dair planlar yapan bireylere büyük sıkıntılar vermektedir. Çünkü yürürlükteki mevzuata güvenerek eğitim gören, hayatını planlayan bireyler; keyfi, makul olmayan neden ve sürelerde mevzuatın değiştirilmesi sonucu mağdur olmaktadırlar.
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
Emek varsa başarı vardır
Mutfak yangın yeri
Sağımızdaki yalanın gerçeği örtme çabası
Bir vakıf insanı, sendikacı Mithat Sevin
Eğitim çalışanlarının güçlü sesi, genel yetkinin değişmeyen adresiyiz
Sendikacılığın hokkabazları
Umudu yeryüzüne aşılamak için daha fazla gayret
Kitabın, davanın, vefanın hakkını veren adam: Erol Battal
Ne rakipsiniz ne de refik
Devlet yalan söylemez!
Destanımıza yeni bir sayfa daha ekledik
Popüler kültürün kutsallarına kurban verilecek hayatlarımız yok
Her başlangıç yeni bir ruh, yeni bir heyecandır
Uluslararası sempozyumumuzun ardından
Sabır, dayanışma, direniş, kararlılık, alın teri...
İlimle yönetemeyen, zulümle yönetir
İyilik örgütlü gücümüzle kazanacak
Gelecek sizinle daha iyi olacak
Truva atı ya da beşinci kol faaliyetleri
Bir halk destanı: 15 Temmuz
Gelecek günler daha güzel olacak
Türkiye Buluşmamızda yapay sınırları aştık
Öze yeni bir yolculuk zamanı
Seçimimiz Kumpasları Bozmalı
Kararlı mücadeleyle güçlü Kazanımlar
Yüreğe Düşen Loğ Taşı
İLKSAN'da Zorunlu Üyelik Dayatmasına Nokta Koyduk
Destanlarımıza destan ekleyen lider kadrolara selam olsun
Yeniden Bismillah
Adım Adım Yükseköğretim Tazminatı Mücadelemiz
MEB'in 'I am Sorry' Deme Lüksü Yok
Y.U. Sendikacılığı
Yönetmelik Durdurulduğunda Atanmışlar Yürür mü?
Özgür Üniversite ve Örgütlenme
Kariyer Basamakları Bariyer Basamaklarına Döndü
Özür Durumuna Bağlı Yer Değişikliği ve Yargı Kararları
MEB Hatasından Dönmelidir
MEB Mevsimsel Norm Güncellemesinden Vazgeçmelidir
Nerden Baksan Haksızlık Nerden Baksan Tutarsızlık!
MEB’e Acil Reçete
Üniversitelerde Özgürlük ve Özlük için Örgütlenme
Tahriklere Gelmeden Kararlı ve Sabırlı Olacağız
Yeni Bakan Avcı’nın Eğitimde Önceliği Ne Olmalı?
Öğretmenler; Ömer’in, Merhamet ve Adaletini Bekliyor
Resen Atamalarda da 40 Bin Defa Düşünüldü mü?
Yeni Yılda da İnşa Sürecinin Öncüsü Olacağız
Sorun Yaşayanda mı Yaşatanda mı?
Yeni Bir Medeniyetin İnşası ve Öğretmenin Değeri
Bu Kez Yanılmak İstiyoruz!
Toplu Sözleşme Süreci ve Üç Cephede Mücadele Etmek
Hükümet ‘Yunanistan’a Döneriz’ Edebiyatından Vazgeçmelidir
Kesintili Eğitim ve Manipülatif Yaklaşımlar
Anadolu Liselerine Öğretmen Seçimi Sınavına Girilmeli Mi?
Yolun Açık Olsun Yusuf Ziya Özcan Hoca
Ek Ödemede Eğitimcilerin Muadili Kim?
Köklü Değişim İçin Yeni KHK’lara İhtiyaç Var
Değişen Paradigma ve Hak Arama Kültürü
Son Toplu Görüşme’de Konfederasyonumuzun Kazanımları!
Usuls
Garip Bir Dava ve Sonrası…
Danıştay ve İsviçre’de Minareyi Yasaklayan Zihniyet!
18 Kasım Çarşamba Günü Meydanlardayız!
Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçimi
Öğretmenlerin Beklediği Yönetmelik
Hedefe Emin Adımlarla!
Bu Yanlış Uygulamayla Nereye Kadar!
Öğretmenim! Bu Bir İLKSAN Hikayesidir
Kadro Sözü Üzerinden Bir Yıl Geçti
Denetim, kadavraya otopsi değil, hayata koruyucu hekimlik yapmaktır
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ